Küresel Krizler ve COVID - 19

 


Antik çağlardan beri meydana gelen bu tür salgınlar, insanlık tarihini derinden etkilemiştir (Tavukçu, 2020). Salgın hastalıklar tarih boyunca milyonlarca insanın ölüme neden olmuş; bazı sosyal ve siyasi yapılar değişmiş ve böylelikle insanlığı tehdit eder hale gelmiştir. Dünden bugüne  insanlık tarihini en fazla etkileyen salgınlar; İspanyol gribi, veba, çiçek hastalığı, kolera, tifüs, Asya gribi, AIDS, Ebola ve koronavirüsler olarak bilinmektedir. Covid 19 da bu salgınlar arasında yerini almıştır.

Tarihte yıkıcı olarak seyreden salgınların başında gelen veba, Orta Asya ve Çin’den başlayarak küresel çapta yayılmıştır. 14. yüzyılda da Avrupadaki nüfusun ise üçte birinin ölmesine neden olmuştur. İnsanların bu hastalığa maruz kalmasına ve insandan insana bulaşmasına pireler neden olmuştur. Vibrio cholerae’nın oluşturduğu kolera ise, 1817 yılında Japonya’da, devamında ise Paris, Moskova, Berlin, Londra ve Paris’te görülmüştür. Kolere, 1912-1913 Balkan Savaşı esnasında ülkemizde de ölümlere neden olmuştur (TÜBA, 2020).

 

Tifüs, “Rickettsiaprowazekii” adlı bakterinin yol açtığı bulaşıcı bir hastalıktır. İkinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’da salgın olmasına neden olmuştur. (A. Bulut, E. Bulut, Yıldız Aysert ve Yıldız, 2017).

İspanyol gribi ise Birinci Dünya Savaşı  sonlarında dünyayı etkisi altına alan bir türdür. 1918-1920 yılları arasında etkili olan H1N1’in neden olduğu bu salgın ise, milyonlarca insanın ölmesine neden olmuştur. 1957 yılında meydana gelen Asya gribi; Çin'de başlayıp Uzak Doğu, Avustralya, Avrupa ve ABD’yi de  etkisi altına almıştır. Bu yolla da dünya genelinde 1 milyon kişinin ölmesine sebep olmuştur. HIV virüsü, vücudun bağışıklık sistemini tahrip ederek, AIDS'e neden olmaktadır. HIV konusunda yapılan çalışmaların sonuçlarına göre, virüsün ilk olarak 1920'lerde Afrika kıtasında ortaya çıktığı bilinmektedir. Enfeksiyonun nedeninin ise maymunlar olduğu düşünülmektedir. Günümüzde bu hastalığın kesin bir tedavisi henüz yoktur.

Çiçek hastalığına sebep olan virüs, “ortopoksvirüs” ailesinin bir üyesidir ve mevcut virüslerin neden olduğu akut bulaşıcı bir hastalıktır. Enfekte olan bir kişi ile temas, hastanın kişisel eşyaları veya damlacıkları yoluyla da yayılabilir.  Çiçek hastalığı aşısı, “tarihteki ilk aşı” olarak adlandırılır. Çiçek aşısının araştırılmasından sonra insan sağlığını etkileyen birçok hastalık kontrol altına alınmış ve günümüzde halen kullanılmaktadır. Ebola virüsü, hem insanları hem de insan olmayan primatları da etkisi altına alan ciddi ve ölümcül bir hastalıktır. Bu salgın 1976'da Orta ve Batı Afrika'da, tropikal ormanların yakınındaki en ücra köylerde görülmüştür. Bilinen en büyük Ebola salgını ise 2014-2016 yıllarında yaşanmıştır. Batı Afrika'da görülmüş ve büyük kayıplara yol açmıştır.

Geçtiğimiz 20 yılda dünyayı etkisi altına alan üç tip koronavirüs (CoV) salgını olmuştur. “Akut Şiddetli Solunum Sendromu” adı ile tanınan SARS ise  2002-2003 yılları arasında etkili olmuş ve 2012 yılında MERS virüsü tarafından “Orta Doğu Solunum Sendromu” olarak tanımlanmıştır. Çin'in Guangdong eyaletinde hastalarda ciddi solunum yetmezliğine neden olan SARS virüsü, 1 yıl içinde 30 ülkeye yayılarak 8.373 kişinin ağır hastalanmasına beraberinde de 774 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. 2012 senesinde ise Suudi Arabistan’da ortaya çıkan koronavirüsün yeni bir türü tespit edilmiştir. “MERS” adı verilen bu virüs, Arap Yarımadası'na yayılmıştır. “MERS-CoV” virüsü 27 ülkeye yayılarak, 2 bin 494 kişiye bulaşmış ve 858 kişinin ölüme neden olmuştur (Uyumlu, 2020).

En son virüs ise, 2019 yılında karşılaştığımız yeni tip koronavirüs (Covid 19) pandemisidir. Bu yeni tip, dünya çapında ilk olarak 2019 Aralık ayında Çin Hubei eyaletine bağlı Wuhan’da ortaya çıkmıştır (Çınar ve Oğuz, 2020). WHO ise 7 Ocak 2020’de, bu virüsü “Corona” ailesinden yeni bir virüs olduğunu Covid 19 adı ile duyurmuştur. Virüsün neden olduğu ilk ölüm, 10 Ocak 2020 tarihinde gerçekleşmiştir (Sertdemir,2020). Her ülke virüsün yayılımını durdurmak için çeşitli önlemler almaya başlamıştır (Yıldız ve Vural, 2020). Covid-19 hastasının şiddetli semptomları arasında; yüksek ateş, nefes almada güçlük ve öksürük bulunmaktadır. Virüs, bulaşan çoğu insanda hafif semptomlar olmasına rağmen, bazı durumlarda görülen zatürre, organ hasarları da gözlemlenmiştir. Yayılım yolu; kişiden kişiye öksürük damlacıkları yoluyla olmaktadır (WHO, 2020).

WHO  tarafından “ Küresel Halk Sağlığı Acil Durumu” olarak bahsedilmiş ve yayılım şiddetinden dolayı da “küresel salgın” olarak ilan edilmiştir (Saatçi, 2020).

Türkiye’deki ilk vakanın, 11 Mart 2020 tarihinde görüldüğü açıklanmıştır. Türkiye’de virüs kaynaklı ilk ölüm ise, 15 Mart 2020 tarihinde gerçekleşmiştir. Vakalarının Türkiye’de yayılım gösterdiği ise  1 Nisan 2020’de ise açıklanmıştır (Güreşçi, 2020).

Türkiye'de ilk vakanın ortaya çıkmasının ardından virüsle mücadele ile ilgili kapsamlı çalışmalar yürütülmüştür. Tüm okullarda yüz yüze eğitime ara verilerek, uzaktan eğitime geçilmiştir. Restoranlar, kafeler, sinemalar, tiyatrolar, spor salonları, çay bahçeleri ve kapalı oyun alanları vb. birçok alandaki sosyal faaliyetler durdurulmuş; toplulukların bir arada bulunduğu eski yaşam tarzı askıya alınmıştır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال