Gastronomi bileşenlerine salgının etkisi

 



Covid- 19'un hızla küresel yayılımı ve bu salgını önlemek için alınan sosyal mesafeli önlemler, küresel gıda endüstrisinin çalışma şeklini değiştirmiştir. Bu değişikliklerin gelecekte de artması öngörülmektedir. Covid-19'un küresel çapta hızla yayılması ve bu salgını önlemek için alınan sosyal mesafe önlemleri, küresel yemek endüstrisinin işleyişinde değişikliklere yol açmıştır ve bu değişiklikler gelecekte de yoğunlaşacaktır. Türkiye, 2019 yılında yiyecek-içecek sektöründeki tüm paydaşları ile birlikte toplam 125 milyar liralık bir ekonomik hacim yaratmış olsa da sektörde toplam 100 bin şirket ve 2 milyon çalışan bulunmaktadır. Ancak sektörün 2020’da yaşadığı gelir kaybını 60 milyar liraya ulaştığı tahmin edilmektedir.

 

 

Trafik Akışında Dinamik Değişimler: Dünya üzerinde birçok ülke, sosyal mesafe tedbirlerini artırmak amacıyla yeme-içme mekanlarını tamamen kapatma yoluna gitmiştir. Beraberinde online satış artmış; yeme-içme ekosisteminde işletmeler, paket servis ve gel-al uygulamaları gibi dijital satış kanallarından hizmet vermeye devam etmiştir. Bu tür faaliyetlerin neden olduğu kaygının ve virüsün yayılma hızının, geçtiğimiz dönemde restoranlarda misafir sayısında yüzde 20 ila 90 oranında düşüşe neden olduğu tespit edilmiştir.

 

Sağlık yönünde Ekonomi Odaklı Tüketici Yönelimleri: Restoranları tercih eden tüketiciler, kısıtlamalar ve evde kal süreçleri ile online siparişler ve temassız teslimat seçeneklerine doğru yönelmişlerdir. Tüketicilerin hijyen ve sağlık esasları konusunda bilinçlendirildiği pandemi sürecinde, tüketici tercihlerinde kalıcı değişiklikler meydana getirme potansiyeline sahiptir. Daha hijyenik tesislere ve daha sıkı gıda güvenliği düzenlemelerine sahip restoranlar, bu tüketiciler için daha çekici hale gelebilmektedir. İlaveten, potansiyel etki, ekonomik etki, tüketicileri ekonomik faktörlere daha duyarlı olmaya yöneltmiştir..

 

Tedarik Süreci ve Gıda Arzındaki Kesintiler: Salgın ile mücadele kapsamında uygulanan yaptırımlar ve salgın nedeniyle gıda tedarik zincirinde yaşanan iş kayıplarını ve ekonomik aksaklıkları, gıdaların hijyenik ve güvenilir üretiminde, envanterinde ve dağıtımında çeşitli kısıtlamalara ve yavaşlamalara yol açmıştır. Ürün zamanında satılmazsa, ürün bozulmasından kaynaklanan kayıp, gıda envanterinin ve envanter görünürlüğünün yakından izlenmesinin önemini artırmaktadır.

 

Yetenek ve İşgücünün Kullanılabilirliği: Yemek hazırlama, operasyonlarının hala önemli bir işlevi olmasına rağmen, sosyal mesafe düzenlemeleri bazı ülkelerde mutfak personeli sıkıntısına sebep olmuş ve bu durum yemek hazırlamada yavaşlamaya yol açmıştır. Ayrıca, bazı durumlarda, virüsten etkilenen çalışanların veya aile üyelerinin, hastalığı iyileştirmek ve çözmek için izin almaları gereken durumlar yaşanmıştır. 2020'de dışarıda yemek yeme verileri, Covid-19'un Türkiye'de ve dünyada catering sektörünü olumsuz etkilediğini göstermektedir. Covid-19'un etkisi altında gıda hizmetlerine yönelik tüketici harcamalarının azalması, catering endüstrisinde ciddi kayıplara neden olmuştur. İçişleri Bakanlığı, restoranların 2020 Mart ayının ikinci haftasından itibaren misafir kabul etmeyeceğini ve sadece paket servis şeklinde çalışacağını duyurmuştur. Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre, Ocak 2020'de gıda sektörünün işlem değeri 4,5 milyar lira iken, Mart 2020'de harcamanın 3,2 milyar liraya düştüğü görülmüştür. 2001 yılından bu yana Türkiye'de hizmet veren Yemeksepeti.com'un restoranların kapalı olduğu dönemde paket servisleri araştırmak amacıyla ziyaret ettiği sitelerin ziyaretçi sayılarına bakıldığında, site trafiğinde iki aylık dönemde yüzde 40'lık bir azalma olduğu görülmüştür. TOBB Başkanı R. Hisarcıklıoğlu , yeme içme mekanlarındaki ciroların salgın öncesine göre yüzde 75 düştüğüne ilişkin açıklamaları, bu sürecin restoranlar üzerindeki negatif etkisini teyit etmiştir. Ülkemizde  Ocak-Mart 2020 arasında yiyecek-içecek işlem sayısı ve işlem tutarlarında yüzde 25'ten fazla düşüş yaşanmıştır.

Şekil 1. Türkiye’de yeme-içme işlem adeti ve işlem tutarları grafiği (Deloitte, 2020).

Grafikteki bu veriler banka kanalı ile yapılan işlemleri kapsamaktadır

 

2020 yılının Nisan ayına ait olan  Yemeksepeti.com'a yapılan ziyaretler, bir önceki aya göre yüzde 33 azalmıştır. Covid-19 süreci ile birlikte değişen tüketici davranışları, normalleşme süreci içindeki yeme içme noktalarında alınacak önlemler ile birlikte, sosyalleşme ile ilişkilendirilen bu hizmet noktalarının eski dinamikliğini kaybettiğini ortaya koymuştur. Tüketicilerin uzun dönemde yeme-içme tercihlerini ve alışveriş alışkanlıklarını kalıcı yönde değiştirdiği düşünülmektedir.

 

 

 

 

 

 

Şekil 2. COVID 19 salgını ve restoranların geleceği raporu  (Deloitte, 2020)

 

Salgın ile beraber değişen tüketici eğilimlerinin  normalleşme zamanında da aynı şekli ile devam edeceği öngörülmektedir. Covid 19  sonrası dönemde ise tıpkı  salgın öncesi dönemde olduğu kadar tüketicilerin restoranları tercih etmeyeceği ve sosyal mesafe kuralına dikkat etmeye devam edecekleri düşünülmektedir. Sosyal hayatta ve kapalı ortamlarda da temkinli olunması beklenmektedir.

 

Salgın süreci sona erdiğinde se tüketicilerin önceliklerinin; açık havada yürümek, sosyalleşmek, işe ve okula dönmek gibi normalleşme adımları olacağı  belirtilirken; yüzde 6 gibi küçük bir dilimin dışarıda  yeme içme eğiliminde olacağı belirtmektedir. Salgını ile birlikte beslenme tercihlerinde de belirgin değişiklikler olmuştur.  Tüketicilerin ise  yüzde 15'i daha fazla ev yapımı yemek yemeye başladıklarını söylerken, yüzde 29'u sağlıklı beslendiklerini ifade etmektedir. Sağlıklı beslenmenin temel amacının ise, bağışıklık sistemini güçlendirme olduğu belirlenmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülük ettiği Covid 19 ile mücadelede restoranlar kapsamında tedbirler yürürlüğe girmiştir. Sağlık Bakanlığı, Covid-19 ile mücadele kapsamında restoranlarda uygulanması gereken bir dizi önlemi açıklamıştır. Masalar arası mesafenin en az 1 metreye ayarlanması, günlük temizlik ve hijyen kurallarında uyulması gereken adımlar, restoran personelinin eğitilmesi gibi önlemler bunlardan birkaçıdır. Açık büfelerde ise sosyal mesafe  nedeniyle servis hizmetinin çalışanlar tarafından yapılması gerekliliği belirtilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, salgın tedbirleri kapsamında uluslararası geçerliliği kabul edilen bir sertifikasyon sistemini  hayata geçirmiştir. Bu kapsamıda restoranlarda gerekli eğitime sahip sahip personelin bulundurulması, gerekli fiziksel düzenlemelerin yapılması, termal kontrollerin yapılması, gerekli eylem planlarının oluşturulması ve eğitimlerin verilmesi gibi pekçok önlemin alınması hedeflenmektedir.

 

Covid-19 sonrası dönemde yeni normal dönemde pandeminin restoran endüstrisi üzerindeki olumsuz etkisini azaltmanın anahtarı, sektör bazlı teşvik mekanizmaları tasarlamak olacaktır. Normalleşme sürecinde müşteri kazanmayı hedefleyen şirketler, tüketicilerin güvenlik duygusu ihtiyacını karşılamak için uyum faaliyetleriyle öne çıkacaktır. Standardizasyon sürecinde değişen ihtiyaçlara yönelik inovasyon, çok önemli bir duruma gelecektir.

 

Normalleşme döneminde, tüketicilerin , şirketlerin tüm deneyimlerini farklı açılardan değerlendirdiği bir dönem olacaktır. İzolasyonun sona ermesinden önce olduğu gibi dışarıda yeme ve içmeye başlayan tüketiciler olsa bile, virüsü tamamen yok eden bir aşı veya nihai tedavi bulununcaya kadar tüketicilerde sağlık, güvenlik kaygıları ise devam edecektir. Standardizasyon sürecindeki tüketici yönelimlerine yönelik olan koordinasyon çalışmaları da  önem kazanacaktır. Salgın  dönemde yürürlüğe girecek en güncel düzenlemeler ve restoranlarda güvenli ortamı oluşturma çalışmaları, yönetimsel boyutta oldukça önemlidir. Bu konu, restoran işletmeciliği için bazı yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu anlamına gelmektedir.

 

Bu dönemde müşterilerini tekrardan geri kazanmayı hedefleyen ve bu yeni sürece  göre faaliyet göstermeye devam eden şirketler için farklı alanlarda inovasyonun önemi artacaktır. Sistemlerde, ürünlerde ve hizmetlerde yeniliklere ve işin özündeki müşteri odaklı unsurlara odaklanmak, tüketici güveninin oluşturulmasına ve yeniden kazanılması adına fayda sağlayacaktır.

 

 

 

 

 

 

Online Rezervasyon

İşletmelerin masa ve yemek seçimi yapabilen online rezervasyon araçlarını daha aktif kullanması

Temassız Ödeme Yöntemleri

Kare kod ve mobil ödeme gibi temassız ödeme seçeneklerinin işletmeler tarafından benimsenmesi

Yeni Ürün Önerileri

Taşınabilir, paketli ve sağlıklı ürünlerin öne çıkması, tarifli yemek kitleri gibi ürünlerin daha çok talep görmesi

YENİDEN YAPILANMA

İşletme ve merkezindeki sistemlere odaklanan yenilikler

ÖNERİLER

İşletmenin ürün ve hizmetlerine odaklanan yenilikler

Etkinlik ve Atölyeler

İşletmelerin azalan talebi telafi etmek için interaktif etkinlik ve atölye çalışmalarına yönelmesi

 

DENEYİM

İşletmenin müşterilere yönelik unsurlarına odaklanan yenilikler

Dijital Menüler

Müşterilerin kendi siparişlerini kendilerinin aldığı dijital menülerin ve anti mikrobik ekranlı tabletlerin yaygınlaşması

Genişleyen Kanallar

Tüketici tercihlerine bağlı olarak online sipariş, eve teslimat, arabaya servis gibi hizmetlerin artması

 

 

 

 

Şekil 3. Covid-19 ile değişen yeme-içme sektörü gereklilikleri (Deloitte, 2020).

 

Değişen ihtiyaçları karşılayacak projeler üretmek, yeni fikirleri elde edip, uygulamaya geçme becerisini geliştirmek, bu süreçte başarı için önemlidir. Yeni ürün odaklı konseptler ve tüketici odaklı tasarımlar, işletmelerin başarısında oldukça önemli yer tutar. Belirsizliğin arttığı popüler dönemden sonra, restoranların yeni davranış kalıplarına yönelik ürün ve hizmetler tasarlaması önem kazanacaktır. İnsan merkezli konseptler, salgının olumsuz etkilerinin üstesinden gelmek ve daha sağlıklı gelişme için restoranlara üstünlük sağlayacaktır.

 

Stratejiyi, girişimciliği, ar-ge ve tasarımı, yaratıcı fikir ile birleştiren tüketici odaklı şirketler, değişen tüketici eğilimleri ile  tüm ihtiyaçları belirlemede daha hızlı yol alabileceklerdir.  Bu şirketler, sektör için yenilikçi çözümler sunma konusunda öne çıkacaktır. Yaratıcı çözümler üretebilen ve iyileştirmeler adına yaptıkları çalışmaları geri dönüşler ışığında fikir üretmek için çevik yöntemler kullanan şirketler, "bir sonraki büyük fikri" bulma konusunda çok üretken olacaklardır. Fikirleri başarılı bir şekilde uygulamak ve faydaya dönüştürmek için teknolojiye ve yeteneğe gerekli yatırımları yapmak önemlidir.

 

Seattle'da kaliteli hizmet sunan Canlis restoranı, salgın nedeniyle hizmet veremediği bir dönemde tüketicilere yeni ürünler sunmuştur. Restoran, bu dönemde yeni ürün ve konseptler denemiştir. Aile yemeği konseptine uygun olarak öğle yemeklerini müşterilerine temassız olarak ulaştırabilmişlerdir. Restoranın web sitesinde haftalık olarak yayımlanan günlük menü ise, mezeden tatlıya kadar her menüyü detaylandırmaktadır. Tüketici kaynaklı kaygı nedeniyle "şişe elleçleme" konusunda yeni konseptiyle farklı ve güvenilir bir konsept geliştirerek, karantina günlerinde müşterilerine yeni bir deneyim sunmuştur.  Restoran, ayrıca, taze ürünler satmakta ve yerel tarımı desteklemek için bu ürünleri özel kasalarla satışa sunmaktadır. Doğrudan çiftçilerden gelen ürünler böylelikle müşterilere günlük olarak sevk edilebilmektedir.  Salgın günlerinde müşterileri ile buluşamayan restoranlar, haftada 5 günlük çalışma izni ile hamburger restoranı olarak farklı deneyimler sunarak hizmet vermektedir. Hızlı servis için küçük bir menü sunan restoran, ucuz ama kaliteli ürünler sunmaktadır. Arabalara hizmet veren bir çalışan, restoranın otoparkında bir tablet üzerinden siparişini kolaylıkla verebilmektedir. Bu tür önlemler önümüzdeki dönemde, salgının olumsuz etkilerini ortadan kaldırarak, tüketiciyi yeniden kazanmayı ve büyümeyi hedefleyen restoranlar için kilit nokta olacaktır. Normalleşme sürecinde; tüketiciyi geri kazanmaya yönelik restoranların değişen ihtiyaçlarına uygun promosyonlar ve öneriler formüle etmek, sağlanan deneyimleri gözden geçirerek yeni deneyimler yaratmak, dijital varlığı güçlendirmek, temassız hizmet seçeneklerini dijitalizasyon ve yapay zeka ile entegre etmek müşteri ilişkilerini aktif tutmak gibi girişimler ön planda olacaktır.

 

Normalleşme döneminde karşılanmayan ihtiyaçlara ürün, hizmet sunmak, fiyat stratejisi, dijitalizasyona entegre iş modellerini ve  yenilikçi çözümleri hayata geçirmek, salgının olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılmasında ve büyümeye geri kazandırılmasında çok önemli bir rol oynayacaktır.

 

Promosyonlar ve öneriler, harcamaları azaltma eğiliminde olan tüketicilerin yeniden beklenen satın almayı yapması adına oldukça önemlidir. 17 ülke/bölgeden katılımcılarla yapılan bir çalışmada, tüketicilerin restoranlara ve yemek hizmetlerine para harcamak istemediği; beraberinde bu olumsuz durumun ise  giderek azalım gösterdiği ortaya konmuştur. 30 Mayıs tarihinde yapılan araştırmada, tüketiciler adına gelecek dönemde restoranlara ve yeme içme hizmetlerine yaptığı harcamaları yüzde 13 oranında azaltmayı planladığını göstermiştir. 19 Nisan araştırmasında ise, bu oran yüzde 27 civarında kaydedilmiştir. Tüketiciler para harcamak konusunda isteksiz olsalar da, zamanla iyileştirme eğilimleri, müşteri iadelerini hızlandıracak çözümlerin önemini artırmıştır. Promosyonların, müşterileri geri kazanmanın en hızlı adımlarından biri olduğu görülmektedir.. Değişen müşteri gruplarının farklı ihtiyaçlarını karşılama fırsatı, kısa vadede müşteri kazanımında önemli rol oynayacaktır.

Sağlanan tecrübeyi gözden geçirebilmek ve yeni deneyimler kazanmak için değişkenlik gösteren tüketici yönelimlerini ve davranış şekillerini analiz etmek, pandemi sonrasında tüketicileri etkin bir şekilde geri kazanmayı sağlayacaktır. Misafirlere sunulan deneyim, kendilerini güvende hissetmeleri için ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilmelidir. Sağlık sorunlarının zirvede olduğu salgın günlerinde güvenlik, diğer tüm tüketici beklentilerini de aşmaktadır.

Popüler bir kavram olan “güven” kavramı, yeme-içme sektöründe sunulan hizmetlerde kapalı mekanlara duyulan tüketici güvenini ve artan ihtiyaçların karşılanması için gereken güvenilirliği yeniden oluşturacaktır. Mevcut müşteri deneyimlerini yeni içgörülere göre yeniden incelemek ve bunları tüketici ihtiyaçlarına göre yeniden tasarlamak, tüketici güveninin oluşturulmasında ve geri kazanılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Müşteri rolleri, müşteri deneyimini yeniden tasarlamak için gerekli olan değişen tüketici beklentileri ve davranış kalıplarının ayrıntılı analizi ile belirlenir. Mevcut müşteri deneyimi değerlendirilirken tüketicilerle olan tüm etkileşim anları dikkatlice kontrol edilmeli ve her rol için bir müşteri yolculuk haritası oluşturulmalıdır. Tasarlanan müşteri deneyiminin müşteriler üzerindeki etkisi açısından düzenli olarak değerlendirilmesi ve gerektiğinde dönüştürülmesi, müşterinin yaşam boyu değerinin artırılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Müşterilerle temas noktalarını, müşteri etkileşimlerini ve müşteri memnuniyetini değerlendirmek için farklı yönlerin etkilerini ölçmek adına sayısal göstergeler belirlenmelidir. Amsterdam'da bulunan Mediamatic ETEN adlı restoran, geliştirdiği "karantina serası" ile müşterilerine sosyal mesafelerini koruyarak nasıl keyifli zaman geçirebilecekleri göstermiştir.. Restoran, rezervasyonları online olarak kabul ederken, enfeksiyon riskini azaltmak için garsonlar eldiven ve yüz maskesi takarak servis yapmaktadır. Bu anlamda Türkiye’de de bu sistemi uygulayan pek çok restoran mevcuttur.

Tüketicilerin dışarıda yemek yemeye isteksiz olduğu dönemde, bu yeni ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilen güvenilirlik programları, müşterilerle ilişkilerin yeniden kurulmasında fayda sağlayacaktır. Dijitalizasyon ağını güçlendirmek ve müşteri ilişkilerini aktif tutmak, müşterilerin etkin bir şekilde geri kazanılmasında büyük rol oynayacaktır. Restoranların kapanması nedeniyle müşteri etkileşimlerini kısıtlamanın müşteri ilişkileri üzerinde uzun vadeli etkileri olabilir. Bu süreçte tüketicilerde oluşan deneyim, geleceğin marka anlayışı ve müşteri sadakati konusunda güçlü ve kalıcı bir iz bırakacaktır. Tüketicilerden uzak olunan dönemde dijital kanalların varlığını artırarak müşteriler ile ilişkiyi sürdürmek oldukça önemlidir. Sadakat programlarını gözden geçirmek ve yeniden tasarlamak, pandemi sonrası dönemde müşterileri geri kazanmak için daha da önem kazanacaktır. Farklı müşteri gruplarının yeni ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak, başarılı bir sadakat programı tasarlamada büyük fayda sağlayacaktır.  Müşteri deneyimi ve memnuniyet oluşturma programının performans ölçülmesi adına tüketicilerin, kanallar, ürünler, elde edilen kazanç ve diğer kriterlere göre belirlenen hedefler ise bu  başarının ölçülmesini sağlar. Doğru bir sadakat programı oluşturmak adına için değişen müşteri eğilimlerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak önemlidir.

Restoranlara giden tüketiciler, tercih ettikleri işletmelerdeki sadakat programlarında hangi özellikleri önemsedikleri ise oldukça önemli bir konudur. Karşılanmayan tüketici ihtiyaçlarını onlarla empati kurarak karşılamak için yeni ürün ve hizmet önerileri geliştirmek, pandemi sonrası gelişim ve tedavide büyük  rol oynamaktadır. Ürün,  hizmet alanındaki inovasyonlar, müşterilere farklı deneyimler sunacaktır. Gelir akışlarını ise çeşitlendirecektir. Salgın sonrası süreçte yaşanacak  gelişmeyi ve toparlanmayı umut eden yeme içme mekanları için "Tüketicilerin güncel ihtiyaçlarını karşılamak ve kaygılarını gidermek için  ürün, hizmet odağını nasıl değiştirebiliriz?" sorusuna çözüm üretilmelidir.. Bu gözlemlerden elde edilen içgörülere dayanarak, tüketici davranışı ve düşünce gelişiminin dikkatli bir şekilde incelenmesi, ürün, hizmet inovasyonunun başarısında önemli bir rol oynayacaktır. Ürün, hizmet konusundaki inovasyonun başarılı olabilmesi için üretilen fikirlerin uygulamadan önce değer açısından sonrasında da  yetenek ve iş fikri, uygulanabilir nitelikte model açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. Oluşturulan kriterler ise tüketicilerin ihtiyaç duyacağı, şirketler tarafından üretilip üretilemeyeceği ve şirketlere kazanç sağlayıp sağlayamayacağı değerlendirmesine yardımcı olacaktır. Prototipleri çevik bir şekilde geliştirmek, müşteri geri bildirimi almak ve alınan incelemelere dayalı olarak ürün ve hizmet tekliflerini geliştirmek, başarılı ürün ve hizmet inovasyonu için kritik öneme sahiptir. Londra'daki Fallow Restaurant adlı restoran, salgın sürecinde kapalı olduğu denemde gelir elde etmek adına çevrim içi yemek kursları vermek için Michelin restoran şefleri ile işbirliği yapmıştır. Restoran; Fransızca, İtalyanca ve pastacılık gibi önceden belirlenmiş konularda iki saatlik derslerin yanı sıra web sitesinde birebir dersler de veriyor. Restoran tarafından verilen dersler, bireysel veya grup halinde yapılabilir. Restoran, kapalı olduğu günlerde nakit akışını sağlamak için çeşitli kampanyalar düzenlemekte ve ayrıca online yemek dersleri vermektedir. Restoran, müşterilerinin 'ön ödeme' kampanyası sayesinde restoran açıldığında aldıkları hizmetlerin bedelini ödeyerek, restoranın hayatta kalmasına destek vermelerini beklemektedir. Restoranın başlattığı kampanya, 10 sterlin ile 2 bin 500 sterlin arasında değişen paketlerden oluşmaktadır. Müşterilerine 10 sterlinlik paket için restoranda ilk yemeklerinde yüzde 10 indirim sağlayan restoran, pandemi sonrası düzenlenecek partilere iki kişilik bilet hediye etmiştir. Buna karşılık, 2 bin 500 sterlinlik paketi satın alan müşteriler, yıl boyunca tüm restoran harcamalarında yüzde 20 indirimden ve ayrıca, restoranın iki şefi ve parti garsonu tarafından evde organize edilecek sekiz çeşit menüden yararlanabilmektedir.

 

Piyasa dinamiklerindeki değişiklikler nedeniyle fiyatlama stratejisinin yeniden yapılandırılması, toparlanma döneminde kalkınma hedeflerine ulaşılmada daha önemli hale gelecektir. Tüketicide değişen değerler, rakip firmalar ve maliyet unsuru salgın sonrasında da fiyat yapısı için önemlidir. Salgın sonrası tüketicilerin restoran ve catering hizmetlerine karşı fiyat duyarlılığının artması ve tüketicilerin ödeme istekliliğinin azalması beklenmektedir. Öte yandan, gıda tedarik zincirinin bozulması, maliyetlerin artabileceğini göstermektedir. Bu iki eğilim, daha sıkı kâr marjlarına yol açacak, böylece pazar rekabetini yoğunlaştıracak ve pandemi sonrası dönemde fiyatlandırmanın önemini artıracaktır. Stratejik hedeflerle tutarlı olan bir fiyat politikası  oluşturmak için tüm pazar dinamiklerinin doğru analizi gerekmektedir.  Pazarın yapısı, segment, ürün ve hizmet aracılığıyla tüketicilere sağlanan değer; bir yol haritasının belirlenmesinde en önemli unsurdur.. Belirlenen bu fiyat politikasının başarılı bir şekilde uygulanmasında o iş yapış modeline uygun olan işletme  araçları önemli rol oynar.

Pandemi sonrası dönemde değişen tüketici davranışları ve kapasite kısıtları ile dijital yetkinliklerin geliştirilmesi yoluyla yenilikçi iş modellerinin önemi daha da artacaktır. Dijitalizasyon, sanal çözümler ve yeni iş yapış modellerinin iç içe geçtiği fırsat alanları daha da önem kazanmaktadır.. Salgın sırasında tüketicilerle bire bir  iletişimin bittiği günlerde dijital çözümlere, teknoloji çözümlerine yatırım yapan şirketlerin avantajlarını ortaya çıkarır. Salgının negatif etkilerinden en iyi şekilde korunmak için sunulan ürün ve hizmetlerin, restoran yapısı ve müşterilerle etkileşim noktalarının dijital inovasyon için dikkate alınması önemlidir.

Araştırmalara göre, tüketicilerin yüzde 56'sı önümüzdeki yemek hizmetlerini çevrim içi olarak almayı planlamaktadır. Katılımcıların yüzde 30'u sadece online ve paket servisleri beğendiğini söylerken; yüzde 26lık kesim ise  bu yollara  ek olarak yeme içme mekanlarına gideceklerini söylemektedir. 18-34 yaş arasındaki katılımcılara online anket sonuçlarına göre, dijital satış, temassız teslimat ağırlıklı satış kanallarının tercih edilme yüzdesinin yüzde 68'e yükseldiği gözlemlenmiştir.

“Hayalet mutfak” veya “bulut mutfak” konseptleri ise, pandemi sürecinde oldukça popüler hale gelmiştir. Bu konsept; sipariş ve teslimat anında yemek hizmeti veren hızlı, verimli ve en önemlisi güvenilir yemek sunma adına tasarlanmıştır. Dünya genelinde yükselen bir trend haline gelen hayalet mutfaklar, kullanılmayan mülkleri ya da seyyar araçları algoritma tabanlı optimizasyon yöntemleri ile kullanan mutfak olarak sürece esnek bir anlayış kazandırmıştır. Hayalet mutfaklar, portatif ekipmanları ve ihtiyaca hitap eden dinamik personeli ile restoranlarda da kullanılabilir yapısı ile popülerliğini korumaktadır.  İşletme sahipleri ise böylelikle hem genel giderleri hem de işletme maliyetlerini azaltabilecek bu yolla  esnek ve dirençli bir işletmecilik anlayışına geçebileceklerdir.

 

 

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال