Türkiye'de Gıda Kayıpları ve Atıkları: Sorunlar, Çözümler ve Sürdürülebilirlik
Gıda kaybı ve atıkları, gıda sektörünün en önemli sorunları arasında yer alıyor. Bu sorunları iş birlikleriyle etkin bir şekilde yönetiyor; doğal kaynakların korunmasına, verimliliğin artırılmasına ve ekonomik kayıpların önlenmesine yönelik projeler geliştiriyoruz. Bu sayede tedarik zincirinde sürdürülebilirlik performansımızı geliştirmeyi hedefliyoruz.
Gıda Kayıplarını En Aza İndirme Hedefi
Üreticiden mağazalarımıza kadar olan süreçte gıda kayıp ve atıklarını en aza indirmeyi hedefliyoruz. Tüketim analizleri sayesinde, üreticilerle iş birliği yaparak doğru miktar, kalite ve özellikte üretim yapılmasına katkıda bulunuyoruz. Ürünlerin nakliyesinde soğuk zinciri koruyor, ambalajlama konusunda iyi uygulamalar geliştiriyor ve raf dizme ile bakım işlemleriyle son kullanım tarihine bağlı atıkların önüne geçiyoruz.
Gıda Kayıpları Hakkında Çarpıcı Veriler
- Ülkemizde üretilen 49 milyon ton meyve ve sebzenin %25-40'ı üretim ve dağıtım zinciri aşamasında kayba uğruyor. Bu miktar, Türkiye’nin yıllık yaş sebze meyve ihracatının 4 katına denk gelen yaklaşık 11,6 milyon ton ürüne karşılık geliyor.
- Gıda kayıplarını azaltmak amacıyla 2016 yılında TÜBİTAK ile iş birliği gerçekleştirdik. Meyve ve sebzelerin hasattan sergilenmeye kadar tüm adımlarında kayıpların ölçülmesi ve azaltılması hedeflendi.
- Araştırmalarımız, tedarik zincirinde en çok kayıpların paketleme ve nakliye aşamalarında yaşandığını ortaya koydu.
- Marul, domates ve şeftali ürünlerini temel alan çalışmamızda, kötü koşullarda tedarik edilen ürünlerin, iyi koşullarda tedarik edilenlere oranla 9 kat daha fazla atığa dönüştüğünü gözlemledik.
Metro Gıda Hareketi ve Restoran İşletmeleri ile İş Birliği
Sadece üreticiden mağazalarımıza değil, aynı zamanda mağazadan sofralara olan süreçlerde de gıda kayıp ve atıklarını azaltmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bu doğrultuda, gıda atık ve kayıplarının en yoğun yaşandığı ev dışı tüketim sektöründe fark yaratmak amacıyla 2017 Restoran Haftası sırasında "Metro Gıda Hareketi"ni başlattık. Sektörde öncü 50’nin üzerinde şef ve restoran işletmecisiyle güçlerimizi birleştirerek kamuoyunda gıda atık ve kayıpları ile ilgili farkındalık yaratmak için harekete geçtik.
Bu kapsamda, farklı iletişim kanallarında ve etkinliklerde TÜBİTAK ile ortak yürüttüğümüz araştırma sonuçlarını ve şeflerin gıdanın israf olmaması için hayata geçirdiği uygulamaları on binlerce tüketiciyle paylaştık.
Metro Gurme Kutuları: Gıda Kayıplarına Karşı Farkındalık
Hareketin bir sonraki adımında, 30’a yakın restoran ve kafe ile iş birliği yaparak “Metro Gurme Kutuları”nı hazırladık. Amacımız, son kullanıcıları gıda kayıp ve atıkları konusunda bilinçlendirmek ve sipariş verip tüketemedikleri ürünleri daha sonra değerlendirmeleri için bir fırsat yaratmaktı. Restoranlarda, tabakta kalan yemekleri Gurme Kutuları ile paket yaptırarak, bu ürünlerin çöpe gitmesine engel oluyoruz. Böylece, bu yemeklerin bir başka öğünde tüketilmesine veya tüketicilerin hayvan dostlarıyla paylaşmalarına katkıda bulunuyoruz.
2019 Yılında 164 Ton Gıda Bağışı
2019 yılı sonunda 350 bin öğüne eşdeğer 164 ton gıda tasarrufu sağladık. Son kullanma tarihi yaklaşan ve koridordan gelen ürünlerden tasarruf ederek, atıkların %15’ini hayvan barınaklarına bağışladık. Aynı zamanda, bu gıdaları toprak yapısını zenginleştirip gübreye dönüştürebilmek ve kompost alanlarına göndererek sıfır atık üretimini hedefleyen bir sistem oluşturmayı amaçlıyoruz.
Sonuç
Gıda kayıpları ve atıkları, yalnızca ekonomik kayıplara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda doğal kaynakların israfına da neden oluyor. Tedarik zincirinin her aşamasında yapılan iyileştirmeler ve farkındalık çalışmaları, gıda kayıplarını azaltmak için büyük önem taşıyor. Üreticilerden tüketicilere kadar herkes bu konuda üzerine düşen sorumluluğu alarak, sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunabilir.