Gıda Güvenliği Kültürü Projemizle Sahadayız

 



Gıda Güvenliği Kültürü Projemizle Sahadayız

Gıda güvenliği kültürü, bir kuruluşun gıda güvenliği konusuna sürdürülebilir bakış açısıdır

Türkiye'de yeme içme sektörü hiç kuşkusuz emek yoğun bir sektör. Bu bağlamda gıda sektörünün ana hammaddesinin insan olduğunu da rahatlıkla söylemek mümkün. Gıda tedarik zincirinin her kademesinde ise hem üretim hem de tüketim  noktasında, odağımızda hep insan var. İnsanın en temel ihtiyaçlarından olan beslenme ve sağlıklı yaşam ihtiyacı da , gıda güvenliği esasının hem toplumda hem de sektörde kalıcı davranış değişiklikleri ile mümkün olacaktır

“Biz bu işi atadan beri hep böyle yaptık” mantığının hüküm sürmesi gıda güvenliği yönetim sistemlerinin etkinliği konusunda önemli bir engeldir

“Gıda güvenliği kültürü, kuruluşun gıda güvenliği konusundaki köklü ve yaygın değerleridir.”

Neden yaygınlaşmalı?

Pandemi ile beraber “Yeni Normal” kavramına adapte olmaya çalışırken, tüketicide belirginleşen güvenlik ihtiyacı da yeme içme  sektöründe  oluşabilecek tüm güvenlik açıklarının  en güçlü haliyle yeniden gözden geçirilmesi ve yapılandırılması gerekliliğine  odaklanmaktadır.

Gıda Güvenliği Kültürü; BRGS standartlarıyla hayatımıza giren bir kavram ve 3 Mart'ta AB’ de yönetmeliklerde yer alarak, gıda işletmelerinde zorunlu hale gelmiştir.. Gıda Güvenliği Kültürü,  gıda işletmelerinde çalışan personele direkt veya dolaylı olarak öğretilen gıda güvenliği ile ilgili davranışlar, tutumlar ve değerler anlamına geliyor.

“Fark edilmeyeceğine emin olunduğunda hayata geçirilen tüm eylemler zinciri; yaygın olan kültürdür”

Bir gıda güvenliği programının uygulanmasının ve sürdürülmesinin başarısı, kuruluşun iyi bir gıda güvenliği kültürüne sahip olmasına bağlıdır.

Güçlü bir Gıda Güvenliği Kültürüne sahip kuruluşlar, hem çalışanlarına hem de müşterilerine güvenli gıda üretmenin taahüttünü sunar.

Bu kültür bir yönetim sisteminden çok, işletmenin her kademesinde bir davranış biçimi olmalıdır. Kültürün gelişmesi sadece bilgi ve eğitim ile olmaz. Bunların davranışlara yansıması ve alışkanlığa dönmesi gerekir. Bu da elbette zaman ve çaba gerektirir.

“Öğrenilmiş hatalı davranışlar;  ileride başa çıkılması zor kemikleşen sonuçlar doğurur”

Sosyal medya mecralarının fazlalaştığı günümüzde gıda personellerinin bu platformlarda daha hazla beğeni almak adına halk sağlığını hiçe sayan eylemleri görüntüleyerek sosyal medyada yayınlama girişimleri de, gıda çalışanlarının  gıda güvenliği konusundaki zafiyetleridir. Bu durum bizi sektörde kalıcı bir davranış değişikliği oluşturması konusunda bir proje hazırlanması konusunda harekete geçirdi. Gıda güvenliği konusunda alınan yaygın tüm tedbirler, hem halk sağlığı konusunda hem de gıda üretimi konusunda yaşanan mali kayıplar ve güven kayıpları konusunda da olumlu sonuçlar doğuracaktır. Bu anlamda yeme içme sektörüne ait uygulanan tüm projeler sektöre fazlası ile katma değer üretecektir.

 “Biz bu işi atadan beri hep böyle yaptık” mantığının hüküm sürmesi gıda güvenliği yönetim sistemlerinin etkinliği konusunda önemli bir engeldir. Örneğin;

“Benim başıma bu asla  gelmez.

Bu benim için büyük bir sorun değil, yaptığımın sonuçlarını çok iyi biliyorum

Amirlerimin ruhu bile duymaz

Yanlış olduğunu biliyorum ama bu ciddi bir problem yaratmaz

Yapacağım daha önemli şeyler var

Biz bunu hep böyle yaptık “

Bir organizasyonun bütününde ve ötesinde, gıda güvenliğine yönelik zihniyet ve davranışları etkileyen ortak değerler, inançlar ve normlar olduğunu ifade eden doğru bir tanımlama konunun önemini net olarak ortaya koyan gerçekçi  bir ifadedir.

Gıda güvenliği programlarının, gıda işletmelerinde  uygulanması ve sürdürülebilir olması için öncelikle o kuruluşun iyi bir gıda güvenliği kültürüne sahip olması gerekmektedir.

“Gıda güvenliği kültürü, o  kuruluşun gıda güvenliği konusundaki köklü ve yaygın değerleridir.”

 Sağlam köklerle sektöre bağlanmanın en akılcı çözümlerinden biri de  gıda güvenliği kültürüne sahip bir işletme  haline gelmektir. Bu bakış açısıyla işletmeler; hem  çalışanlarına hem de müşterilerine güvenli gıda üretmenin taahhütünü de beraberinde verir. Pandemi sürecinde sektörel anlamda zorlanan yeme içme sektöründeki tüm çalışanlarının değişen tüketici davranışlarına ve ihtiyaçlarına uygun aksiyonlarla  kişi ve kurum bazında yaygın gıda güvenliği kültürü ile sahada en güçlü halleriyle var olmaları,  sürdürülebilir bir çözüm olacaktır.

 


 
                                                                                                                        

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال