NİÇİN, NEDEN ZEHİRLENİYORUZ ?
Havalar ısınmaya başladı sıcak günler geliyor. Gıda zehirlenmeleri ile ilgili üzücü haberlerin belirgin bir şekilde artış gösterdiği zaman dilimidir yaz ayları.
Gıda zehirlenmeleri zaten tüm dünya ülkelerinde önemli bir sorun. Hele hele hijyene önem vermeyen, gıda güvenliği kurallarını gereği gibi uygulamayan bölge ve ülkelerde zehirlenen insan sayısının çok daha fazla olduğunu görüyuz. Öyle ki, “Dünya Sağlık Örgütü” verilerine göre dünyada her yıl 600 milyon kişi zararlı gıdalardan hastalanmakta ve bunlardan ne yazık ki 450 -500 bini de zehirlenerek hayatını kaybetmektedir.
Gıda zehirlenmelerinde sebeplerin çok çeşitli olması konuyu daha da önemli bir hale getirmektedir. Çeşitli mikroorganizmalar, toksinler, parazitler, mantarlar ile ağır metal ve radyoaktif maddeler gibi çok çeşitli kimyasal madde kalıntıları bunların en başta gelen sebepleridir. En önemli aracılar ise kirli hava / su, dışkı, toz, sinekler ve böceklerdir. Bu nedenle hem kendimizi ve hem de çocuklarımızı bu konuda çok iyi eğitmeli ; evde, okulda ve dışarıda tüketilen gıdaların sağlıklı olup olmadıkları çok iyi bir şekilde takip edilmelidir.
Bizi hangi gıdalar zehirliyor
Bakın, ne dikkatsizlikler sonucu ve nelerle zehirleniyor insanlarımız:
● Mersin’de 8 kişilik bir ailenin tüm fertleri zehirlenmiş. Bir ölü var.
Nedeni: İyi yıkanmadan ve çokça yenen tarım ilaçlı maydanozlar.
● Malatya’nın bir köyünde zehirlenen altı çocuktan ikisi ölmüş.
Nedeni: Beyaz peynir.
● Turhal’da bir fabrikada çalışan 300 işçi zehirlenmiş.
Nedeni: Öğle yemeği.
● Gaziantep’te zehirlenen 118 kişi arasında 55 ortaokul öğrencisi, okul müdürü ve öğretmenlerin de olduğu bildiriliyor.
Nedeni: Sinek ilaçlı simit.
● Ayrıca, yine okuyoruz. Hindistan’da bir törene katılanlar yedikleri yemekten topluca zehirlenmişler. Sonuç korkunç: 87 ölü.
Zehirlenme olaylarından çıkarmamız gereken dersler
“Olmuş bitmiş, giden gitmiş” denilmesin sakın.
Çünkü dikkat edilirse, bu olaylar değerlendirmemiz gereken bir sürü ipuçları veriyor bizlere:
● Önce zehirlenmelerin meydana geldiği yerlere bakıyoruz. Şehir de, kasaba da, köy de var içlerinde. Daha dar kapsamlı incelediğimizde görüyoruz ki, ne evde, ne iş yerinde, ne de çarşıda kurtuluş yok zehirlerden.
● “Acaba aklı ermeyen çocuklar mı zehirleniyor genelde?” diyoruz.Ama aile büyüklerini, öğretmenleri, fabrika dolusu işçileri de görüyoruz aralarında.
● Olayların can kaybı ile sonuçlanır olması, işin en acı veren tarafı. Diğer yandan toplu zehirlenmeleri gördükçe “Bizim yemekhanemiz, kantinimiz ne kadar güvenli acaba?” diye endişelenmeden de edemiyoruz.
● Yukarıda bahsettiğimiz “Zehirlenme çeşitlerini” araştırıyoruz. Öğle yemeği ve beyaz peynir zehirlenmeleri mikroorganizmalardan, diğerleri ise zehirli kimyasal kalıntılardan kaynaklanıyor.
● Dünya üzerinde nerede olabiliyor böylesine zehirlenmeler? Bakıyoruz; Hindistan, Pakistan gibi kalabalık ülkeler ile Afrika’nın ve Asya’nın gelişmemiş ülkelerini görüyoruz listenin üst sıralarında. Gelişmiş ülkelerde niye çok az rastlanıyor peki? Çünkü tüketici eğitilmiş, üstün teknolojilerle sağlıklı gıdalar üretiliyor ve de “Sıkı bir Gıda kontrol ağı”kurulu oralarda.
İşte yine bir “Dünya Gıda Gününde” bu gibi gıda zehirlenmelerinin yaşanmaması için tüm tüketicilerin “Sağlıklı gıda seçimi ve tüketimi” konularında bilgi sahibi olmalarının çok önem taşıdığını bildirmeyi toplumsal sorumluluk anlayışı içerisinde vazgeçilmez bir vazife olarak görüyoruz.
Prof. Dr. Özer Ergün
İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı, Besolenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi