Bu yıl Endonezya Bali ev sahipliğinde 17. kez düzenlenen G-20 zirvesi, Türkiye ve diğer G20 liderlerinin katılımı ile 14-15 Kasım 2022'de temaslar gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya'nın Bali Adası'nda düzenlenen G20 Liderler Zirvesi Resmi Karşılama Töreni’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo karşıladı.
Erdoğan, Bali'de, G20 Liderler Zirvesi'ndeki temaslarına başladı.
G-20 liderlerinin Gıda ve Enerji Güvenliği, Sağlık ve Dijital Dönüşüm olmak üzere üç oturumda görüş alışverişinde bulunacağı Birlikte İyileş-Güçlü Kurtar temasıyla düzenlenen iki günlük zirveye Endonezya ev sahipliği yapıyor.
Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, zirvenin ilk günü için toplantı yerine vardıklarında aralarında Erdoğan'ın da bulunduğu dünya liderlerini karşıladı.
Karşılama töreninin ardından liderler, zirvenin Gıda ve Enerji Güvenliği oturumuna katıldı.
Oturum öncesinde Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Mohamed bin Zayed Al Nahyan da dahil olmak üzere çeşitli katılımcı liderlerle kısa sohbetler yaptı.
Ayrıca Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile kısa görüşmelerde bulundu.
Erdoğan, zirvenin oturum aralarında Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile basına kapalı bir görüşme de gerçekleştirdi.
Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Avustralya gibi MIKTA ülkelerinin liderleriyle de görüşmeler tamamlandı
Liderler, ticaret, gıda, enerji ve güvenlik konuları olmak üzere ikili ilişkiler ve bölgesel gelişmeleri ele aldılar.
Biden, İstanbul tahıl anlaşmasının önündeki engellerin kaldırılmasına ve Ukrayna limanlarından ihracatın yeniden başlatılmasına yardımcı olma çabaları için Erdoğan'a teşekkür etti. Ayrıca, hükümetinin Türkiye'ye potansiyel F-16 savaş uçağı satışını desteklemeye devam edeceğini söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ayrı bir basına kapalı toplantı düzenleyen Erdoğan, AB'yi Karadeniz tahıl anlaşmasının uzatılmasında üzerine düşeni yapmaya çağırdı.
Erdoğan, Macron'a Yunanistan'ın "dürüst, samimi ve anlamlı diyalog" için teşvik edilmesi gerektiğini de söyledi.
Ankara ile Paris arasında ticaretin yanı sıra savunma ve enerji sektörlerinde de işbirliğinin geliştirilmesi ortak menfaatedir.
Hem Biden hem de Macron, Pazar günü İstanbul'da meydana gelen ölümcül terör saldırısı nedeniyle Erdoğan'a başsağlığı diledi.
Pazar günü Türk hükümetinin terör örgütü YPG/PKK tarafından gerçekleştirildiğini doğruladığı bombalı saldırıda en az altı kişi öldü, 81 kişi yaralandı.
Erdoğan, sağcı koalisyonunun 25 Eylül'deki genel seçimlerden galip çıkmasıyla İtalya'nın ilk kadın başbakanı olmasının ardından İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile de ilk kez bir araya geldi.
Görüşmeyle ilgili henüz bir bilgi verilmedi.
Pazartesi günü Erdoğan ve Widodo ikili ilişkileri görüşmek üzere basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi ve Türkiye ile Endonezya arasında savunma sanayi, teknoloji, ormancılık, çevre ve kalkınma alanlarında beş anlaşma imzalandı.
Başkan von der Leyen'in G20 Zirvesi'ndeki gıda ve enerji güvenliği konulu yaptığı açıklamada ise; G20 zirvesinin küresel meseleleri ele aldığımız kritik bir platform olduğunu dile getirdi
''Bu savaşa bir son vermeliyiz''
Rusya’nın savaşı sadece gerekçesiz değil aynı zamanda hiçbir provokasyona dayanmayan, Ukrayna’da büyük acılara neden olan ve küresel ekonomiye büyük zarar veren hukuksuz bir savaştır.
Bu masanın etrafında bulunanların çoğu gibi AB de bu savaşı kınamaktadır.
G20, savaşın neden olduğu ciddi küresel sonuçlara karşı artık birlikte çalışmalıdır.
İki konuya değinmek istiyorum:
İlki gıda krizi.
AB krizin dindirilmesi için azami çaba göstermektedir:
Olası yanlış anlamaları önlemek üzere belirtmek isterim ki tarımsal gıda ürünlerine ve gübreye yaptırım uygulanmamaktadır.
Genel Sekreter Guterres ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından aracılık edilen Karadeniz Tahıl Girişimi’ni yürekten destekliyoruz. Bu girişim genişletilmesi gereklidir.
Bunun yanı sıra, tarımsal gıda ürünlerinin Ukrayna’nın dışına çıkarılabilmesi için Avrupa Birliği’nde, Dayanışma Hatları adını verdiğimiz alternatif ulaştırma güzergahları oluşturduk. Mayıs ayından bu yana bu güzergahlardan 15 milyon tonu aşkın ürün taşındı ve bu hatların kapasitesini arttırıyoruz.
Ayrıca küresel gıda güvenliği yardımımızı 210 milyon Avro daha arttırıyoruz. Böylece önümüzdeki 3 yıllık süreçte gıda desteğimizi ve yerel gıda üretiminin arttırılmasına yönelik desteğimizi 8 milyar Avro’ya kadar çıkarmış olacağız.
Gübrelerle ilgili olarak, buna tabi amonyak da dahil, gübreyeerişime ve gübrenin taşınmasına destek oluyor ve mali yardım sağlıyoruz. Bununla beraber yeni nesil gübre geliştirilmesine dönük inovasyon çalışmalarında Afrika-Karayip Pasifik ülkeleriyle birlikte çalışıyoruz.
İkinci konu enerji krizi.
Rusya’nın savaşı, enerjiyle ilgili olarak Avrupa Birliği’nin bir gerçeği fark etmesini sağladı. Rusya’nın gazı satmak yerine kelimenin tam anlamıyla gazı alevlendirmeyi tercih ettiğini gördük.
Bu durum küresel enerji piyasalarını zora sokarken fiyatların hızla yükselmesine neden oluyor.
Bu nedenle petrol fiyatlarına bir üst limit getirilmesini destekliyoruz. Bu adım, düşük ve orta gelir düzeyindekiülkelere de büyük yarar sağlayacaktır.
Bu duruma vereceğimiz en iyi karşılık temiz enerjiye dönük yeşil dönüşüm sürecini hızlandırmaktır. Temiz enerji hem enerji krizine hem de iklim krizine verilecek en iyi yanıttır.
Bu alanda küresel ölçekte muazzam fırsatlar da mevcuttur. Önümüzdeki beş yıllık süreçte yalnız Avrupa, Küresel Geçit (Global Gateway) yatırım stratejisi aracılığıyla, hidrojen gibi yenilenebilir enerjiye asgari 4 milyar Avro yatırım yapacaktır. Bu da çok büyük bir özel sektör yatırımını beraberinde getirecektir.
Bütün bunlar küresel meselelerin ele alınmasında G20’nin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Tabi ki Endonezya’nın dönem başkanlığına müteşekkiriz ve bir sonraki Hindistan dönem başkanlığını ilgiyle bekliyoruz.
Başbakan Modi, G-20'nin Gıda ve Enerji Güvenliği konulu ilk çalışma oturumunda önemli bir açıklamada bulundu
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Hindistan'ın 1,3 milyar vatandaşı için gıda güvenliğini sağladığını ve ayrıca covid salgını sırasında birçok muhtaç ülkeye gıda tahılları sağladığını söyledi.
Bugün Endonezya'nın Bali kentinde Gıda ve Enerji Güvenliği konulu G-20'nin ilk çalışma oturumuna değinen Hindistan Başbakanı Narendra Modi,, gıda güvenliği bağlamında mevcut Gübre kıtlığının da büyük bir kriz olduğunu söyledi. Bugünün gübre kıtlığının, dünyanın bir çözümü olmayacağı yarının gıda krizi olduğunu söyledi.
Bay Modi, dünya liderlerini dünyada hem gübre hem de gıda tahıllarının tedarik zincirini istikrarlı tutmak için karşılıklı bir anlaşma yapmaya çağırdı. Hindistan'ın gıda güvenliği konusundaki çabalarından bahseden Modi, Hindistan'ın sürdürülebilir gıda güvenliği için doğal tarımı desteklediğini ve darı gibi besleyici ve geleneksel gıda tahıllarını yeniden popüler hale getirdiğini söyledi.
Millet'nin küresel yetersiz beslenme ve açlığa da çözüm olabileceğini söyleyen Bakan, dünya liderlerini gelecek yıl Uluslararası Millet Yılı'nı büyük bir coşkuyla kutlamaya çağırdı. Diğer krizin altını çizen Modi, İklim Değişikliği, Covid Pandemisi, Ukrayna'daki olaylar, bunların hepsinin bir arada dünyayı kasıp kavurduğunu söyledi.
Küresel Tedarik Zincirlerinin harap olduğunu ve tüm dünyada temel ihtiyaç maddelerinin tedarikinde bir kriz olduğunu sözlerine ekledi. Başbakan, BM gibi çok taraflı kurumların bu konularda başarısız olduğunu kabul etmekten çekinmememiz gerektiğini söyledi.
Hepimizin de bu konularda uygun reformları yapmakta başarısız olduğunu ve bu nedenle bugün dünyanın G-20'den daha fazla beklentisi olduğunu söyledi. Ukrayna krizi konusuna değinen Modi, dünyanın Ukrayna'da diplomasi ve ateşkes yoluna dönmenin bir yolunu bulması gerektiğini söyledi.
Covid sonrası dönemde yeni bir dünya düzeni kurma sorumluluğunun bizim omuzlarımızda olduğunu da sözlerine ekledi. Bay Modi, saatin ihtiyacının dünyada barış, uyum ve güvenliği sağlamak için uyumlu ve kolektif bir kararlılık göstermek olduğunu söyledi. Hindistan'ın G20 başkanlığı hakkında konuşurken, dünya liderlerine G20'nin gelecek yıl Buddha ve Gandhi'nin kutsal topraklarında bir araya gelmesiyle Hindistan'ın dünyaya güçlü bir barış mesajı vereceğine dair güvence verdi.
Modi, Hindistan'ın enerji güvenliğinin küresel büyüme için önemli olduğunu ve dünyanın enerji arzı üzerinde herhangi bir kısıtlamayı teşvik etmemesi gerektiğini söyledi. Başbakan, Hindistan'ın temiz enerji ve çevreye bağlı olduğunu ve 2030 yılına kadar ülkenin elektriğinin yarısının yenilenebilir kaynaklardan üretileceğini söyledi.
Gelişmekte olan ülkelere sürdürülebilir, zamana bağlı ve karşılanabilir finans ve teknoloji arzının kapsayıcı bir enerji geçişi için gerekli olduğunu da sözlerine ekledi. Sonuç olarak Bay Modi, G20 Başkanlığı sırasında Hindistan'ın tüm bu konularda küresel bir fikir birliği için çalışacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya'nın Bali Adası'nda düzenlenen G20 Liderler Zirvesi Resmi Karşılama Töreni’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo karşıladı.
Erdoğan, Bali'de, G20 Liderler Zirvesi'ndeki temaslarına başladı.
G-20 liderlerinin Gıda ve Enerji Güvenliği, Sağlık ve Dijital Dönüşüm olmak üzere üç oturumda görüş alışverişinde bulunacağı Birlikte İyileş-Güçlü Kurtar temasıyla düzenlenen iki günlük zirveye Endonezya ev sahipliği yapıyor.
Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, zirvenin ilk günü için toplantı yerine vardıklarında aralarında Erdoğan'ın da bulunduğu dünya liderlerini karşıladı.
Karşılama töreninin ardından liderler, zirvenin Gıda ve Enerji Güvenliği oturumuna katıldı.
Oturum öncesinde Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Mohamed bin Zayed Al Nahyan da dahil olmak üzere çeşitli katılımcı liderlerle kısa sohbetler yaptı.
Ayrıca Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile kısa görüşmelerde bulundu.
Erdoğan, zirvenin oturum aralarında Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile basına kapalı bir görüşme de gerçekleştirdi.
Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Avustralya gibi MIKTA ülkelerinin liderleriyle de görüşmeler tamamlandı
Liderler, ticaret, gıda, enerji ve güvenlik konuları olmak üzere ikili ilişkiler ve bölgesel gelişmeleri ele aldılar.
Biden, İstanbul tahıl anlaşmasının önündeki engellerin kaldırılmasına ve Ukrayna limanlarından ihracatın yeniden başlatılmasına yardımcı olma çabaları için Erdoğan'a teşekkür etti. Ayrıca, hükümetinin Türkiye'ye potansiyel F-16 savaş uçağı satışını desteklemeye devam edeceğini söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ayrı bir basına kapalı toplantı düzenleyen Erdoğan, AB'yi Karadeniz tahıl anlaşmasının uzatılmasında üzerine düşeni yapmaya çağırdı.
Erdoğan, Macron'a Yunanistan'ın "dürüst, samimi ve anlamlı diyalog" için teşvik edilmesi gerektiğini de söyledi.
Ankara ile Paris arasında ticaretin yanı sıra savunma ve enerji sektörlerinde de işbirliğinin geliştirilmesi ortak menfaatedir.
Hem Biden hem de Macron, Pazar günü İstanbul'da meydana gelen ölümcül terör saldırısı nedeniyle Erdoğan'a başsağlığı diledi.
Pazar günü Türk hükümetinin terör örgütü YPG/PKK tarafından gerçekleştirildiğini doğruladığı bombalı saldırıda en az altı kişi öldü, 81 kişi yaralandı.
Erdoğan, sağcı koalisyonunun 25 Eylül'deki genel seçimlerden galip çıkmasıyla İtalya'nın ilk kadın başbakanı olmasının ardından İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile de ilk kez bir araya geldi.
Görüşmeyle ilgili henüz bir bilgi verilmedi.
Pazartesi günü Erdoğan ve Widodo ikili ilişkileri görüşmek üzere basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi ve Türkiye ile Endonezya arasında savunma sanayi, teknoloji, ormancılık, çevre ve kalkınma alanlarında beş anlaşma imzalandı.
Başkan von der Leyen'in G20 Zirvesi'ndeki gıda ve enerji güvenliği konulu yaptığı açıklamada ise; G20 zirvesinin küresel meseleleri ele aldığımız kritik bir platform olduğunu dile getirdi
''Bu savaşa bir son vermeliyiz''
Rusya’nın savaşı sadece gerekçesiz değil aynı zamanda hiçbir provokasyona dayanmayan, Ukrayna’da büyük acılara neden olan ve küresel ekonomiye büyük zarar veren hukuksuz bir savaştır.
Bu masanın etrafında bulunanların çoğu gibi AB de bu savaşı kınamaktadır.
G20, savaşın neden olduğu ciddi küresel sonuçlara karşı artık birlikte çalışmalıdır.
İki konuya değinmek istiyorum:
İlki gıda krizi.
AB krizin dindirilmesi için azami çaba göstermektedir:
Olası yanlış anlamaları önlemek üzere belirtmek isterim ki tarımsal gıda ürünlerine ve gübreye yaptırım uygulanmamaktadır.
Genel Sekreter Guterres ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından aracılık edilen Karadeniz Tahıl Girişimi’ni yürekten destekliyoruz. Bu girişim genişletilmesi gereklidir.
Bunun yanı sıra, tarımsal gıda ürünlerinin Ukrayna’nın dışına çıkarılabilmesi için Avrupa Birliği’nde, Dayanışma Hatları adını verdiğimiz alternatif ulaştırma güzergahları oluşturduk. Mayıs ayından bu yana bu güzergahlardan 15 milyon tonu aşkın ürün taşındı ve bu hatların kapasitesini arttırıyoruz.
Ayrıca küresel gıda güvenliği yardımımızı 210 milyon Avro daha arttırıyoruz. Böylece önümüzdeki 3 yıllık süreçte gıda desteğimizi ve yerel gıda üretiminin arttırılmasına yönelik desteğimizi 8 milyar Avro’ya kadar çıkarmış olacağız.
Gübrelerle ilgili olarak, buna tabi amonyak da dahil, gübreyeerişime ve gübrenin taşınmasına destek oluyor ve mali yardım sağlıyoruz. Bununla beraber yeni nesil gübre geliştirilmesine dönük inovasyon çalışmalarında Afrika-Karayip Pasifik ülkeleriyle birlikte çalışıyoruz.
İkinci konu enerji krizi.
Rusya’nın savaşı, enerjiyle ilgili olarak Avrupa Birliği’nin bir gerçeği fark etmesini sağladı. Rusya’nın gazı satmak yerine kelimenin tam anlamıyla gazı alevlendirmeyi tercih ettiğini gördük.
Bu durum küresel enerji piyasalarını zora sokarken fiyatların hızla yükselmesine neden oluyor.
Bu nedenle petrol fiyatlarına bir üst limit getirilmesini destekliyoruz. Bu adım, düşük ve orta gelir düzeyindekiülkelere de büyük yarar sağlayacaktır.
Bu duruma vereceğimiz en iyi karşılık temiz enerjiye dönük yeşil dönüşüm sürecini hızlandırmaktır. Temiz enerji hem enerji krizine hem de iklim krizine verilecek en iyi yanıttır.
Bu alanda küresel ölçekte muazzam fırsatlar da mevcuttur. Önümüzdeki beş yıllık süreçte yalnız Avrupa, Küresel Geçit (Global Gateway) yatırım stratejisi aracılığıyla, hidrojen gibi yenilenebilir enerjiye asgari 4 milyar Avro yatırım yapacaktır. Bu da çok büyük bir özel sektör yatırımını beraberinde getirecektir.
Bütün bunlar küresel meselelerin ele alınmasında G20’nin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Tabi ki Endonezya’nın dönem başkanlığına müteşekkiriz ve bir sonraki Hindistan dönem başkanlığını ilgiyle bekliyoruz.
Başbakan Modi, G-20'nin Gıda ve Enerji Güvenliği konulu ilk çalışma oturumunda önemli bir açıklamada bulundu
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Hindistan'ın 1,3 milyar vatandaşı için gıda güvenliğini sağladığını ve ayrıca covid salgını sırasında birçok muhtaç ülkeye gıda tahılları sağladığını söyledi.
Bugün Endonezya'nın Bali kentinde Gıda ve Enerji Güvenliği konulu G-20'nin ilk çalışma oturumuna değinen Hindistan Başbakanı Narendra Modi,, gıda güvenliği bağlamında mevcut Gübre kıtlığının da büyük bir kriz olduğunu söyledi. Bugünün gübre kıtlığının, dünyanın bir çözümü olmayacağı yarının gıda krizi olduğunu söyledi.
Bay Modi, dünya liderlerini dünyada hem gübre hem de gıda tahıllarının tedarik zincirini istikrarlı tutmak için karşılıklı bir anlaşma yapmaya çağırdı. Hindistan'ın gıda güvenliği konusundaki çabalarından bahseden Modi, Hindistan'ın sürdürülebilir gıda güvenliği için doğal tarımı desteklediğini ve darı gibi besleyici ve geleneksel gıda tahıllarını yeniden popüler hale getirdiğini söyledi.
Millet'nin küresel yetersiz beslenme ve açlığa da çözüm olabileceğini söyleyen Bakan, dünya liderlerini gelecek yıl Uluslararası Millet Yılı'nı büyük bir coşkuyla kutlamaya çağırdı. Diğer krizin altını çizen Modi, İklim Değişikliği, Covid Pandemisi, Ukrayna'daki olaylar, bunların hepsinin bir arada dünyayı kasıp kavurduğunu söyledi.
Küresel Tedarik Zincirlerinin harap olduğunu ve tüm dünyada temel ihtiyaç maddelerinin tedarikinde bir kriz olduğunu sözlerine ekledi. Başbakan, BM gibi çok taraflı kurumların bu konularda başarısız olduğunu kabul etmekten çekinmememiz gerektiğini söyledi.
Hepimizin de bu konularda uygun reformları yapmakta başarısız olduğunu ve bu nedenle bugün dünyanın G-20'den daha fazla beklentisi olduğunu söyledi. Ukrayna krizi konusuna değinen Modi, dünyanın Ukrayna'da diplomasi ve ateşkes yoluna dönmenin bir yolunu bulması gerektiğini söyledi.
Covid sonrası dönemde yeni bir dünya düzeni kurma sorumluluğunun bizim omuzlarımızda olduğunu da sözlerine ekledi. Bay Modi, saatin ihtiyacının dünyada barış, uyum ve güvenliği sağlamak için uyumlu ve kolektif bir kararlılık göstermek olduğunu söyledi. Hindistan'ın G20 başkanlığı hakkında konuşurken, dünya liderlerine G20'nin gelecek yıl Buddha ve Gandhi'nin kutsal topraklarında bir araya gelmesiyle Hindistan'ın dünyaya güçlü bir barış mesajı vereceğine dair güvence verdi.
Modi, Hindistan'ın enerji güvenliğinin küresel büyüme için önemli olduğunu ve dünyanın enerji arzı üzerinde herhangi bir kısıtlamayı teşvik etmemesi gerektiğini söyledi. Başbakan, Hindistan'ın temiz enerji ve çevreye bağlı olduğunu ve 2030 yılına kadar ülkenin elektriğinin yarısının yenilenebilir kaynaklardan üretileceğini söyledi.
Gelişmekte olan ülkelere sürdürülebilir, zamana bağlı ve karşılanabilir finans ve teknoloji arzının kapsayıcı bir enerji geçişi için gerekli olduğunu da sözlerine ekledi. Sonuç olarak Bay Modi, G20 Başkanlığı sırasında Hindistan'ın tüm bu konularda küresel bir fikir birliği için çalışacağını söyledi.