2020 sonrası iklim rejimini belirleyen Paris Anlaşması, sadece devletleri değil, küresel aktörlerin tamamını iklim değişikliğiyle mücadelede sorumluluk almaya çağırıyor. Anlaşmanın temel taşı, küresel sıcaklık artışını 2°C'nin altında, mümkünse 1,5°C'de sınırlamayı hedefliyor. Ancak bilimsel araştırmalar, mevcut taahhütlerle ulaşılamadığını, 21. yüzyıl sonunda bizi 2,7°C - 3,7°C daha sıcak bir dünyanın beklediğini gösteriyor.
Paris Anlaşması, sadece hükümetlere değil, iş dünyası, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları gibi "devlet dışı aktörlere" de önemli bir rol veriyor. İklim değişikliğiyle mücadelede öncü olması beklenen bu aktörler arasında, özellikle iş dünyası dikkat çekiyor. Karbon ayak izlerini azaltma konusunda ön ayak olan şirketler, bu mücadelede kilit bir rol üstleniyor.
WWF'in "İklim Koruyucular" ve Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi'nin "Düşük Karbon Teknoloji Ortaklık İnisiyatifi" gibi girişimler, sivil toplum ve iş dünyasının elbirliğiyle ortaya koyduğu çarpıcı hedefleri gözler önüne seriyor. Bu girişimlere katılan şirketler, sadece kendi emisyonlarını azaltmakla kalmayıp aynı zamanda sektörlerini de dönüştürmeye kararlı olduklarını gösteriyor.
Dünya genelindeki en büyük 500 şirketin %80'i, 2014-2015 mali yılında emisyon azaltımı veya enerji kullanımında düşüş gibi hedeflere sahip olduğunu belirtiyor. Ancak, işin sadece başlangıcı burada değil. "Bilime Dayalı Hedefler" girişimi, şirketleri Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin belirlediği karbonsuzlaşma seviyeleriyle uyumlu emisyon azaltımı hedefleri koymaya çağırıyor.
Bu girişim, Carbon Disclosure Project, Global Compact, World Resources Institute ve WWF tarafından destekleniyor. Katılımcılardan, sadece sektörel emisyon yoğunluğu ve toplam emisyon payları değil, aynı zamanda sektörlerindeki azaltım potansiyeli ve gerekli teknolojik çözümleri içeren bir sektörel dekarbonizasyon yaklaşımıyla hedefler belirlemeleri bekleniyor.
Marakeş İklim Zirvesi'nden bu yana, 200 şirket "Bilime Dayalı Hedefler" girişimine dahil oldu. Bu şirketlerden 26'sı onaylanmış hedeflere sahipken, 174 şirket ise taahhütlerini gerçekleştireceğini belirtti. Bu, şirketlerin sadece karbon azaltımına odaklanmakla kalmayıp, aynı zamanda iklim değişikliği kaynaklı riskleri yönetme ve iş performanslarını artırma konusunda ciddi bir taahhütte bulunduklarını gösteriyor. Geleceğin sürdürülebilir iş dünyasında, bu taahhütlerin ne kadar anlamlı olduğunu vurgulamak gerekiyor.
Gagahah
YanıtlaSil